Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CNN Türk‘te katıldığı canlı yayında ekonomi gündemine ilişkin konuştu.
Seçimlerden sonra Orta Vadeli Program (OVP) hazırladıklarını aktaran Yılmaz, bununla birlikte politika belirsizliklerinin de ortadan kalktığını belirtti.
Geçen yıl dünya ülkeleri yüzde 3 büyürken Türkiye’nin yüzde 4,5 büyüdüğünü, OVP hedefinin 4,4 olduğunu vurgulayan Yılmaz, geçen yıl istihdam rakamlarının 32 milyonun üzerine çıktığını aktardı.
“CARİ AÇIK DÜŞÜYOR”
Geçen sene ihracatta da rekor kırıldığını hatırlatan Yılmaz, “256 milyar dolar ihracat sağladık. Avrupa temel ihraç pazarlarımızdaki problemlere, jeopolitik risklere, depreme, tüm bu olumsuzluklara rağmen ekonomimiz çok iyi bir performans gösterdi. Yine geçen yıl 54 milyar doları aşan turizm geliri elde etmiş olduk. Bütün bunlara baktığınızda cari açık geçen yılın ortalarında 60 milyar dolarlara kadar çıkmıştı, yıl sonunu 45 milyar dolarla kapattık, ocak ayında 37,5 milyar dolara düştü, şubat rakamı henüz çıkmadı ama tahminimiz 32-33 milyar dolarlara kadar gerilemiş olacak. Yani düşüş trendinde, neredeyse yarı yarıya cari açığın düştüğünü görüyoruz” dedi.
Depremin etkilerine rağmen bütçe açığının milli gelire oranının geçen yıl 5,2 olduğunu ifade eden Yılmaz, deprem harcamaları çıkarıldığında bu oranın 1,6’ya düştüğünü vurguladı.
“DÖVİZ İHTİYACI AZALIYOR”
“Seçimden sonra döviz artacak, acı reçete ile karşılaşılacak” şeklindeki spekülasyonların temelsiz olduğunu belirten Yılmaz, konuşmasının devamında şunları ifade etti:
“Sosyal medyada, çeşitli çevrelerde böyle bir spekülatif hava oluşturulmaya çalışılıyor. Ekonomide temeller dediğimiz bir şey vardır. Bir algılar, spekülasyonlar vardır ki onlar geçici etkilerde bulunurlar ama temelleriniz sağlamsa bu tür spekülasyonlar gelir geçer. Sonuçta temeller belirleyici olur. Dövizin hareketi için ne gerekir? Döviz ihtiyacının artması, dövize erişiminizin zorlaşması gerekir. Cari açığımız 60 milyar dolarlardan neredeyse 33-32 milyar dolarlara inmiş, yani döviz ihtiyacımız azalmış, artmamış. Turizmimiz, ihracatımız iyi gitmiş. Diğer taraftan yeni izlediğimiz makro politikalarla birlikte dış dünyadaki finansman imkanlarına erişim de kolaylaşmış durumda.”
“KÜÇÜK YATIRIMCI ZARAR GÖRÜYOR”
Spekülatif söylemlerin küçük yatırımcıya zarar vermesinden endişe ettiklerinin altını çizen Yılmaz, “Herkesin bilinçli hareket etmesi lazım. Rakamlara ve gerçeklere bakması lazım. Ancak bunu tavsiye edebilirim” yorumunda bulundu.
Spekülasyonların bir kısmının örgütlü, sistematik, Türkiye’ye zarar vermeye dönük çalışmalar olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Bu geçici bir durum. Seçimden sonra ben bunun olumluya döneceğini düşünüyorum. Bu pompalanan karamsar havanın hiçbir karşılığı olmadığı görüldüğü zaman tam tersine olumlu bir etki oluşturacaktır ekonomimizde” diye konuştu.
Yılmaz, enflasyonda yıllık bazda belirgin düşüşün haziran enflasyonuyla görüleceğini, söz konusu istatistiklerin temmuzda kamuoyuna açıklanacağını bir kez daha ifade etti.
“KKM’DE AZALMA SÜRÜYOR”
Kur Korumalı Mevduat düzenlemesinin hayata geçirildiğinde kendisinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olduğunu anımsatan Yılmaz, başından beri geçici düzenleme olarak hazırlandığını belirtti.
Kur Korumalı Mevduat’ın o günün ihtiyaçlarını karşıladığının altını çizen Yılmaz, “Şimdi bu Kur Korumalı Mevduat’tan çıkıyoruz ama çıkarken de finansal piyasalarda bir istikrarsızlığa yol açmadan, akılcı bir şekilde, bir geçiş süreci içerisinde bunu başarıyoruz. Geçen sene ağustosta en yüksek seviyesini Kur Korumalı Mevduat, 3,4 trilyon liraya kadar çıkmıştı. Geldiğimiz noktada 2,3 trilyonlara kadar gerilemiş durumda. Yani aşağı yukarı geçen ağustos ayından bugüne 1,1 trilyon azalış söz konusu. Bu da devam edecek ama belli bir zamana yayıyoruz bunu” dedi.
EMEKLİLER İÇİN ÖZEL BANKALARA PROMOSYON ÇAĞRISI
Türkiye’de emekli sayısının 16 milyona ulaştığını ve yaş ortalamasına bakıldığında bu oranın yüksek olduğunu ifade eden Yılmaz, kamu bankalarının emeklilere yönelik başlattığı promosyon kampanyasına ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:
“Bütçemizi sonuna kadar zorlayarak emeklimizin, çalışanlarımızın yanında olduk, yanlarında olmaya da devam edeceğiz. Bizim partimizin adı Adalet ve Kalkınma Partisi, yani bir taraftan büyüyeceğiz, bir taraftan da büyümenin nimetlerini toplumun geneline yayacağız. Bundan kimsenin endişesi olmasın, gücümüzü bu yönde sonuna kadar sarf edeceğiz. Promosyonla ilgili son açıklanan rakamlar 8 ila 12 bin. Emeklinin maaşına göre değişecek diye düşünüyorum. Kamu bankalarımız bu süreci başlatıyorlar ama şöyle düşünmek gerekir, bir çağrı yapalım. Özel bankalar da yapsın ama çağrının da ötesinde müşteri kaybetmek istemeyecek olan bankalar bunu zaten yapacaklardır. Daha fazla verip kazansın, bir rekabet de oluşsun. Onlar da yapacaklardır diye düşünüyorum. Emeklilerimize hayırlı olsun. Keşke daha fazlasını gerçekten yapabilsek. Belli emekli kesimlerinin yaşadığı sorunların elbette farkındayız. İnşallah önümüzdeki süreçlerde ekonomimizi büyüttükçe, bütçemizdeki imkanları oluşturdukça emeklilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.”
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye yönelik kredi notunu pozitife çevirdiğini hatırlatan Yılmaz, not artışlarının devam edeceğine inandığını aktardı.