Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yerel seçim mesajı: Birilerinin dizleri titremeye, paçaları tutuşmaya başladı

Türkiye, ulaşım alanında hızlanmaya devam ediyor…

Ulaşımda önemli bir kolaylık sağlayacak olan ‘Gayrettepe-İstanbul Havalimanı Metro Hattı’ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teşrifiyle açıldı.

İstanbulluların hayatını kolaylaştıracak metro hattının açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz laf üstüne laf koyanlardan değil, taş üzerine taş koyanlardan olmanın peşindeyiz” dedi.

Siyasette parolanın kesintisiz hizmet olduğunu da sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, devam eden açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

İstanbul’un omuzlarındaki yükü azaltacak bir proje daha

Bugün giderek ağırlaşan trafik sorunundan dolayı adeta omuzları çöken İstanbul’umuzun yükünü hafifletecek bir projemizi daha hayata geçirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz.

Biliyorsunuz, geçen sene İstanbul Havalimanı Kağıthane Metrosu’nun açılışını yapmış bu önemli projeyi vatandaşlarımızın hizmetine sunmuştuk.

Bugün bu hattı Gayrettepe’ye bağlayan Kağıthane-Gayrettepe kesiminin açılışını yapmak üzere bir aradayız.

“Biz söyledik mi yaparız”

Böylece İstanbul Havalimanı ile Gayrettepe arasında kesintisiz metro ulaşımını sağlamış oluyoruz. Toplam 37,5 kilometre uzunluğundaki Gayrettepe-Kağıthane Metrosu İstanbullu kardeşlerimizin hayatını fevkalade kolaylaştıracaktır.

9 istasyondan oluşan ve hızı saatte 120 kilometreye ulaşan hattımızın günlük yolcu kapasitesi 600 bin kişidir. Hattımızın devreye girmesiyle birlikte Gayrettepe-İstanbul Havalimanı arası 30 dakikaya, Göktürk-Mahmutbey arası 38 dakikaya, Tekstilkent-İstanbul Havalimanı arası 45 dakikaya, Taksim-İstanbul Havalimanı arası 41 dakikaya, Taksim-Göktürk arası 26 dakikaya, 4. Levent-İstanbul Havalimanı arası 35 dakikaya inecektir.

Bu hattımızın da hizmete alınmasıyla İstanbul’da tamamlanan raylı sistem ağlarının uzunluğu 338,5 kilometreye çıkıyor. Biz söyledik mi yaparız. Ortada bırakmayız.

“Biz yapıyoruz, dışarıdan ithal yok”

Belediye başkanlığımdan tutun, daha sonra hükümete geldik ve hükümette de ulaştırma bakanlığı olarak nasıl bu yolları, bu hızlı tren hatlarını, yüksek hızlı tren hatlarını nasıl yaptıysak aynı şekilde İstanbul’umuzda da bunu yaptık.

Ama birileri de hatırlayın maalesef hafriyatla ne yaptılar? Kim olduğunu biliyorsunuz benim söylememe gerek yok. Raylı sistem projelerinde en önemli, hassas, zor konulardan birisi hattın beyni diyebileceğimiz sinyalizasyon sistemidir. Hamdolsun ASELSAN-TÜBİTAK işbirliği ile artık bu alanlarda başkalarına bağımlı olmaktan kurtuluyoruz.

ASELSAN sinyalizasyon sistemi için gerekli araç üstündeki ekipmanları, hatlara konulacak sistemlerle istasyona konulacak akıllı sinyal sistemlerini TÜBİTAK geliştirdi. Biz yapıyoruz. Dışarıdan ithal yok.

“Her projede yerli-milli teknolojilerin payının artırılmasına ağırlık vereceğiz”

Yine bu hatta kullanılacak 60 adet sürücüsüz metro aracı da Ankara Sincan Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikada üretiliyor. Gayrettepe-Havalimanı metro hattının ilk etüd projesinden uygulamasına kadar tüm süreçlerini kendi yerli mühendislik ve tasarım birikimimizle gerçekleştirmekten gurur duyuyoruz.

İnşallah bundan sonra hangi alanda olursa olsun hayata geçirdiğimiz her projede yerli-milli teknolojilerin payının artırılmasına ağırlık vereceğiz.

Savunma sanayii başta olmak üzere teknolojiye dair her konuda tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar azimle çalışacağız.

“Millete efendilik olmaz, hizmetkarlık olur”

Bizler iki günü birbirine eşit olan ziyandadır anlayışına sahip bir inancın mensuplarıyız. Siyasette de parolamız vatandaşa kesintisiz hizmet vermektir. Kimin ne dediğine bakmadan şehirlerimizin ihtiyaçlarını gidermeyi, sıkıntılarına çözüm bulmayı ana vazifemiz olarak görüyoruz.

Bizim siyaset tasavvurumuzda millete efendilik olmaz, hizmetkarlık olur.

Millete tepeden bakanlar, milleti hor hakir görenler, millete karşı kibirli, nobran davrananlar siyasette kaybetmeye mahkumdur. Şimdi 31 Mart akşamı inşallah bunları da hep beraber göreceğiz.

“Millete hizmet sevdamızla aramıza kimsenin girmesine müsaade etmedik”

Türk siyasi tarihine şöyle bir göz attığınızda bunun sayısız örneğine şahit olursunuz. Milletin yetki tevdi ettiği, emaneti teslim ettiği ancak bunun hakkını veremeyen nice bakanın, başbakanın, belediye başkanının siyaset sahnesinin tozlu raflarında unutulup gittiğini görürsünüz.

Aynı şekilde şehrine, ilçesine ve ülkesine kazandırdığı hizmetlerle milletin gönlüne taht kurmuş sayısız siyasetçimiz devlet adamımız var. Bu gerçekler ışığında biz de kendimizi sürekli hesaba çekiyor her gece bugün ülkemiz, milletimiz ve insanlık için ne yaptık sorusunu kendimize soruyoruz. Geride hayırla, şükranla yad edilecek bir miras bırakmayı arzu ediyoruz.

Siyasetin inişli-çıkışlı yolculuğunda bugüne kadar pek çok zorlukla, engelle, haksızlık ve hukuksuzlukla karşılaştık. Vesayetin gölgesinin ülkemizin üzerine karabasan misali çöktüğü 1990’lar Türkiye’sinde büyükşehir belediye başkanlığı yapmış bir kardeşiniz, bir siyasetçi olarak zorluklar karşısında yılmadım.

Yılgınlığa asla kapılmadım. Millete hizmet sevdamızla aramıza kimsenin girmesine müsaade etmedik. Her zaman söylüyorum, biz laf üstüne laf koyanlardan değil, taş üstüne taş koyanlardan olmanın peşindeyiz.

“Şartlar ne olursa olsun önümüze hangi engeller çıkarsa çıksın ülkeye ve millete hizmet mücadelesinden asla vazgeçmiyoruz”

Vatandaşımızın şöyle içtenlikle söylediği Allah ondan razı olsun duasını her türlü siyasi ve dünyevi hesabın üzerinde görüyoruz. Bizim anlayışımızda ülkesine ve insanına gerçekten hizmet götürmek isteyen ya bir yol bulur ya bir yol açar. Ama yolda kalanlardan kesinlikle olmaz. Elbette her kul gibi bizim eksiğimiz, kusurumuz, hatamız olabilir.

Tüm samimi gayretlerimizle tüm çabalarımıza, tüm emeklerimize rağmen gerçekleştiremediğimiz hususlar çıkabiliyor. Ama şartlar ne olursa olsun önümüze hangi engeller çıkarsa çıksın ülkeye ve millete hizmet mücadelesinden asla vazgeçmiyoruz.

“Türkiye Yüzyılı hedefimiz doğrultusunda sabırla yürümeyi sürdürüyoruz”

Zorluklara aldırmadan, sorunları gözümüzde büyütmeden, bahane arama kolaycılığına kaçmadan Türkiye Yüzyılı hedefimiz doğrultusunda sabırla yürümeyi sürdürüyoruz.

Burada bir kez daha altını çizerek şu hususu ifade etmek isterim; Bizim nazarımızda 85 milyon vatandaşımızın tamamı oy tercihlerinden bağımsız olarak eşit şekilde hizmete ve hürmete layıktır. İktidarlarımızın 21 yılı aşkın döneminin hiçbir saflasında belediyelerimizi siyasi rengine göre ayırmadık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir