Ganymede, Güneş Sistemi’nin en büyük gezegeni olan gaz devi Jüpiter’in en büyük uydusu ve ayrıca Güneş Sistemi’nin de bilinen en büyük uydusudur. Uydu, 1610 yılında Galileo Galilei tarafından Jüpiter’in diğer 3 büyük uydusu ile birlikte keşfedilmiştir. Galileo Uyduları olarak adlandırılan bu 4 uydu, küçük bir teleskop ya da dürbünle dahi çok rahat gözlemlenebilir. Güneş Sistemi’nin … Devamını oku
Güneş sisteminde bulunan gezegenler, yörüngelerinde ve eksenleri etrafında dönerken sürekli hareket halindedirler. Güneş etrafında dönüşlerini tamamlarken farklı sürelerde yol aldıkları için her gezegenin bir yılının uzunluğu da değişiklik gösterir. Gezegenlerin güneşe olan uzaklıklarına göre dizilişleri incelendiğinde, Merkür en yakın gezegen olarak 88 Dünya gününde bir turunu tamamlarken, Neptün ise 59.800 Dünya gününde bir yılını tamamlar. … Devamını oku
Pollux (Polluks), gökyüzündeki en parlak 17’inci yıldız olarak bilinir ve 1,15 görünür kadir değeriyle oldukça parlak bir yıldızdır. İkizler Takımyıldızı’nın en parlak üyesi olan Pollux, Beta Geminorum (β Gem) olarak da adlandırılmaktadır. Bu yıldız, güneş sistemimize en yakın dev yıldızlardan biri olmasıyla dikkat çeker. Özellikle şubat ve bahar aylarında kolaylıkla görülebilen Pollux, Dünya’dan yaklaşık 34 … Devamını oku
5 Eylül 1977 tarihinde Voyager 1, Florida’da bulunan Cape Canaveral üssünden sabah saatlerinde gerçekleştirdiği görkemli bir kalkışla derin uzaydaki destansı yolculuğuna başladı. Voyager 1, başlangıçta dış gezegenleri keşfetme göreviyle fırlatıldı. İkizi Voyager 2’den 16 gün sonra fırlatılan Voyager 1, 1979 ve 1980 yıllarında Jüpiter ve Satürn’ün yanından geçtikten sonra keskin bir dönüş yaparak güneş sisteminin … Devamını oku
5 Eylül 1977 tarihinde, Florida’daki Cape Canaveral üssünden kalkışını gerçekleştiren Voyager 1, insanlık için unutulmaz bir anı oluşturdu. Bu tarihte gerçekleşen muhteşem kalkışla, derin uzayda eşsiz bir yolculuğa başlayan Voyager 1, başlangıçta dış gezegenleri keşfetme amacıyla fırlatıldı. Voyager 2’den 16 gün sonra fırlatılan bu uzay aracı, 1979 ve 1980 yıllarında Jüpiter ve Satürn’ün yanından geçerek … Devamını oku
Güneş fiziği, yıldızımız olan Güneş’in nasıl çalıştığını incelemeyi amaçlayan bir alan olarak bilinir. Bu alanda çalışma yapan bilim insanları, Güneş’in yapısal özelliklerini, enerji üretim mekanizmalarını ve manyetik alanlarını araştırarak yıldızımızın davranışlarını daha iyi anlamayı hedeflerler. Colorado Üniversitesi’nden güneş astrofizikçisi Maria Kazachenko’ya göre, güneş fiziği çalışmaları, yıldızlarla ilgili genel bilgilerimizi artırmanın yanı sıra Güneş’in olası tehlikeli … Devamını oku
5 Eylül 1977 tarihinde Voyager 1, Florida’da bulunan Cape Canaveral üssünden sabah saatlerinde gerçekleştirdiği görkemli bir kalkışla derin uzaydaki destansı yolculuğuna başladı. Voyager 1, başlangıçta dış gezegenleri keşfetme göreviyle fırlatıldı. İkizi Voyager 2’den 16 gün sonra fırlatılan Voyager 1, 1979 ve 1980 yıllarında Jüpiter ve Satürn’ün yanından geçtikten sonra keskin bir dönüş yaparak güneş sisteminin … Devamını oku
5 Eylül 1977 tarihinde Voyager 1, Florida’da bulunan Cape Canaveral üssünden sabah saatlerinde gerçekleştirdiği görkemli bir kalkışla derin uzaydaki destansı yolculuğuna başladı. Bu tarihten itibaren Voyager 1, insanlık için büyük bir başarı simgesi haline gelmiştir. Başlangıçta dış gezegenleri keşfetme göreviyle fırlatılan bu uzay aracı, zaman içinde güneş sisteminin dış sınırlarına doğru ilerlemiştir. 1979 ve 1980 … Devamını oku
Güneş fiziği, yıldızlar aleminin merkezinde yer alan güneşi inceleyen ve onun nasıl çalıştığını anlamaya yönelik araştırmalar yapan bir disiplindir. Güneş, evrenimizdeki diğer yıldızların da temel yapısını oluşturur ve yaşamın varlığı için gereken enerjiyi Dünya’ya sağlar. Güneş fiziği çalışmaları, güneşin yüzeyindeki manyetik alanları detaylı olarak haritalandırarak yıldızın aktivitesini anlamamıza yardımcı olur. Bu sayede uzay güvenliğimizi sağlamak … Devamını oku