Göç etmeyen tek köy: Neslini korudu, araştırma konusu oldu

Türkiye’de en fazla küçükbaş bulunan illerden olan Van‘da, özellikle Gürpınar ilçesi hayvan sayısıyla dikkat çekiyor. İlçedeki küçükbaşlar arasında en dikkat çekeni ise Norduz koyunu. Dünyada sadece Gürpınar ilçesinin Norduz bölgesinde bulunan bu koyun, dayanıklılık, yaşama süresi ve adaptasyon yeteneğiyle biliniyor.

Norduz koyunu, uzun bacaklı ve yüksek yapılı, boynu tamamen yapağı ile kaplı, üç parçalı kuyruklu, siyah beyaz ve kül renkli, erkekleri boynuzlu, dişilerin ise yaklaşık yarısı boynuzlu olan bir ırk olarak öne çıkıyor. Norduz koyunu, Türkiye’nin önemli gen kaynakları arasında ve nesli koruma altında bulunuyor. Irkın eti, sütü ve diğer özellikler bakımından diğer koyunlara göre daha kaliteli verim elde ediliyor. Bu koyunların başka özelliği de 13 kaburgasının bulunması.

ÜNİVERSİTEDE ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ KURULDU

2018 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde, Norduz Koyunu ve Keçisi Uygulama ve Araştırma Merkezi kuruldu. Bu merkez, Gürpınar ilçesinde yetiştirilen ve üstün özellikler gösteren Norduz koyunu ve keçisinin koruma altına alınması, yetiştirilmesi amacıyla çalışmalar yapıyor.

Nesli koruma altında olan ve Türkiye’nin de önemli gen kaynaklarından Norduz koyunu nesli ise bir köy sayesinde yok olmaktan kurtuldu. 1990’lı yıllarda Norduz bölgesindeki birçok köyde vatandaşlar, güvenlik nedeniyle başka illere göç etti. Geçimlerini tarım ve hayvancılıkla sağlayan köylüler, ellerindeki hayvanları satıp bölgeden ayrıldı. Bölgedeki göçlerle, Norduz koyununun nesli de tehlikeye girdi.

Geçerli köyünde yaşayanlar, bölgeden ayrılmadı ve koyunlarını da satmadı. Bölgede sayısı fazla olan ancak göç sırasında satılan Norduz koyununun nesli, göç etmeyen tek köy olan Geçerli halkı sayesinde korundu. 2007 yılında ise Norduz koyunu neslinin korunması için çalışmalar da büyükşehir yasasıyla mahalle olan Geçerli’den başlatıldı.

“BİZ GÖÇ ETMEDİK'”

Halen hayvancılığın yapıldığı Gürpınar’a yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki Geçerli Mahallesi’nde yaşayan Ömer Ertaş, 1990’lı yıllardaki göçlere değinerek, “Biz o dönem göç etmedik, hayvanlarımızı da satmadık. Norduz koyunu, sadece o dönem bizim köyde kaldı. Hayvancılığa devam ettik. Sadece bu bölgede bizim köyümüz göç etmedi.

Elimizdeki koyunları satmadık. Bizim köy, Norduz koyununun neslini kurtardı. Köyümüz olmasaydı, Norduz koyunu kalmazdı. Çok şükür şimdiye kadar da korumaya devam ediyoruz. Şu an da köyde 600- 700 koyunumuz var. Kışın sadece çobanlar kalıyor. Bizler Van kent merkezine gidiyoruz. İlkbahar da köyümüze gelerek hayvancılığa devam ediyoruz” dedi.

“IRKIN BUGÜNE GELMESİNDE ÖNCÜLERDEN'”

İlçe Tarım ve Orman Müdürü Yakup Ayten, Geçerli Mahallesi’nin değerini vurgulayarak, “Eğer Geçerli Mahallesi olmasaydı belki bugün biz Norduz koyunu ırkından bahsetmemiş olacaktık. Geçerli Mahallesi Norduz koyunu ırkının bugüne kadar gelmesinde en büyük öncülerden birisi diyebiliriz. Dolayısıyla proje buradan başlatıldı.

Küçükbaş hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı ilçemizde yaklaşık 600 bin küçükbaş hayvanımız var. Bunun yaklaşık 250 bini Norduz bölgemizde bulunmaktadır. Bu 250 bin hayvanın 18-20 adedinin saf Norduz koyunu ırkının olduğunu düşünmekteyiz. Gen kaynaklarını koruma adına işletmelerdeki hayvan sayısını arttırarak üreticinin para kazanmasını sağlamak, bunun dışında Norduz koyunu etine coğrafi işaret kazandırmayı hedefliyoruz. Son yıllarda değeri giderek azalan yün yaprağının da işlenmesi ile alakalı projeler geliştirerek üreticiyi kırsalda, kendinin daha önceden bildiği işi terk etmesinin önüne geçmek adına önlemler almayı hedefliyoruz” diye konuştu.

“EKİPLER TEK TEK BELİRLİYOR”

Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’ne bağlı Van Gölü ve Zap Havzası’nı içeren bölgeden sorumlu olarak Van’da kurulan Van Tarımsal Araştırma Enstitüsü, bu ırkın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaması için çeşitli projeler yürütüyor. Bu yıl başlatılan 2 proje kapsamında, Norduz bölgesindeki 26 mahalledeki koyunlar, ekipler tarafından tek tek kontrol edilip, en saf Norduz koyunları tespit ediliyor ve yetiştiren çiftçilere de destek sağlanıyor.

Bölgede sayı tespit çalışmalarının sürdüğünü belirten Van Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Erdal Orman, çiftçilerle görüşülüp, belirlenen Norduz koyunlarının diğer sürülerden ayrı tutulmasını istediklerini kaydederek, “Bu projelerle Norduz koyununu koruma altına alma, dünyaya tanıtma ve neslinin tüm özellikleri ile birlikte muhafaza edilmesi sağlanacak” dedi.

Erdal Orman, Van, Muş, Bitlis, Ağrı ve Hakkari illerini içine alan bölgede yeni kurulan enstitünün ilk amaçlarından birinin, bu bölgeye has bitki ve hayvan genetik kaynaklarının korunması ve neslinin devamının sağlanması olduğunu söyledi. Ülkedeki küçükbaş hayvancılığının merkezi konumundaki Van’ın aynı zamanda meraların varlığının da önemli olduğuna dikkat çeken Orman, “Bu yörenin geniş mera olanakları, farklı bitki türleri ve farklı yükseklikteki yaylaları farklı koyun varyantlarının burada uyum sağlamasına, yayılmasına sebep olmuş. Norduz koyunu da bunlardan biri. Akkaraman varyantı olarak bilinen Norduz koyunu, bu bölgeye has bir koyun. Yeni kurulan enstitümüzle yeni 2, daha önce yürütülen 1 proje ile Norduz koyunu koruma altına almıştır” dedi.

“YERİNDE KORUNMA OLACAK'”

Erdal, ‘Yerli Genetik Kaynaklarımızın Yetiştirici Elinde Korunması ve Sürdürülebilirliği’ adlı projenin olduğunu belirterek, “Bu proje kapsamında Norduz bölgesinde Norduz koyununun özelliklerini taşıyan koyunlar öncelikle tespit ediliyor. Daha sonra teşvik amaçlı belli sayıda hayvanlar için destekleme ödemesi yapılıyor. Bir taahhütnameyle bu proje sürdürülüyor. Buna göre sürü sahibi veya yetiştirici bu Norduz koyunu sürüsünü ayırıyor ve 5 yıl boyunca satmıyor.

Böylelikle bu koyun türü kendi merasında kendi ortamında korumaya alınmış oluyor. Yani ‘Yerli Genetik Kaynaklarımızın Yetiştirici Elinde Korunması ve Sürdürülebilirliği’, ‘Norduz Koyununun Fiziksel Özelliklerinin Tanımlanması, Süt Verimi ve Bileşenlerine Etkisi’ ve ‘Norduz Koyununun Kontrollü Şartlarda Muhafazası’ adlı 3 proje ile Norduz koyununu koruma altına alma, dünyaya tanıtma neslinin tüm özellikleri ile birlikte muhafaza edilmesi sağlanacak” diye konuştu.

Buradaki çiftçiler desteklenirse çiftçi hayvanına, köyüne sahip çıkar ve köylü istediği verimi aldıkça köyde kalma süresi daha uzar. Yoksa köylerimiz boşalıyor” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir