Hücresel veride daha fazla varmış! Tüm ağları kapatınca radyasyon nereye gider?
Yanı başımızdan ayırmadığımız telefonlar aslında insan vücudu için tehlikeli olan radyasyonu yayıyor. Birçok kişi telefonun riskli etkilerine maruz kalmamak için geceleri internet erişimini kapatıyor.
Sabahları belirli saatlerde uyanmak için telefonlara alarm kuruyoruz. Bu neden başta olmak üzere birçok farklı durumdan dolayı telefondan uzak kalmak, pek de mümkün görünmüyor. Ancak sürekli radyasyona maruz kalmış oluyoruz.
Özellikle geceleri telefonla birlikte uyumak vücudu büyük ölçüde radyasyona maruz bırakıyor. Uyurken yakınlarımızda tuttuğumuz telefonlar, farkında olmasanız bile zararlı etkiler yaymaya devam ediyor.
Tüm telefonların radyasyon etkisi olduğu bilinen bir gerçek. Ancak radyasyon yayılımının telefon modellerine göre farklılık gösterdiğini biliyor muydunuz? Nedeni ise, kablosuz telefon sinyalini iletmek için kablo yerine radyasyon kullanılması.
BİLMEMİZ GEREKEN 2 TİP RADYASYON VAR
Elektromanyetik radyasyon, sinyallerin etrafa yayılan dalgalarıdır. Kablosuz çalışan elektronik cihazlar bulunduğu ortamda her yöne dalgalar yaymaya devam eder. Ancak radyasyonun yalnızca telefondan kaynaklı olduğunu söyleyemeyiz. Yaşamımızın her anında bizimle olan bu etkilerin hepsi zararlı değildir.
İyonlaştırıcı radyasyon adı verilen tür, gama ışınları ve X ışınlarını kapsar. Yüksek derecede olan bu radyasyon bitkiler, hayvanlar ve insanlar üzerinde hücre hasarına neden olur.
Öte yandan iyonlaştırıcı olmayan radyasyon, düşük enerji seviyeleri taşır. Canlılar için zarar oluşturmadığı belirtilen bu tür için sağlık çalışmaları hâlâ devam ediyor.
TELEFONLAR NE TÜR RADYASYON YAYAR?
Akıllı telefonlar kablosuz bir şekilde kullanıldığı için elektronik cihazlarla iletişimde radyo dalgalarını kullanır. Çeşitli türlere ayrılan radyo dalgaları insan vücudu için direkt bir değişikliğe neden olacak enerji yaymaz. O sebeple çoğunlukla iyonlaştırıcı olmayan radyasyon türüne maruz kaldığımızı söyleyebiliriz.
WI-FI VE HÜCRESEL VERİYİ KAPATINCA NE OLUR?
Günümüzde bizden bir parça haline dönüşen akıllı telefonların en çok hücresel veri veya Wi-Fi özelliğini kullanıyoruz. Her iki erişimi de devre dışı bıraktığımızda radyasyon miktarında çeşitli azalmalar gözlenebiliyor.
Ancak bu durum radyasyon miktarını tamamen ortadan kaldırmaz. Telefon kullanırken ileti olarak gönderdiklerimiz, aldıklarımız ve diğer bildirimler çeşitli sinyaller aracılığıyla ulaşır. Bu sinyaller radyasyon dalgası oluştursa da insanlar için zararlı sayılmazlar.
Akıllı telefonlarda bulunan ‘iyonlaştırıcı olmayan’ radyasyon zararsız gibi gözükse de neticede insanları farklı sinyallere maruz bırakıyor. Bu nedenle potansiyel zararlarına ilişkin birçok gözlem ve çalışmanın sürdürüldüğü söylenebilir.
Telefondaki verileri kapatmak, tüm radyasyonu ve yaydığı etkili tamamen ortadan kaldırmaz. Aynı zamanda bluetooth içeren cihazlar veya onlara bağlanan cihazlar radyasyon yaymaya devam eder. Bu etkileri azaltmaya çalışmak tamamen etkili olmasa da kısmen etkilidir.
RADYASYONU AZALTMAK İÇİN NELER YAPILMALI?
Cep telefonlarından yayılan dalgaları önlemek için telefon ve bedeniniz arasındaki mesafeyi kısıtlamaya çalışabilirsiniz. Kullanıma gerek kalmadığında telefondan daha uzak bir mesafe kalmak gibi.
Telefonda konuşurken, normalde olduğundan daha fazla radyasyona maruz kalabilirsiniz. Vücudunuzla temas eden telefon radyasyon dalgalarının direkt olarak geçişini sağlayabilir. Bu nedenle telefonu kulağınıza götürmek yerine hoparlör kullanmayı deneyin. Ayrıca cebinizde değil, çantanızda taşımak daha verimli olacaktır.
Hücresel veri kullanımı, Wi-Fi kullanımından daha fazla radyasyon içerir. Telefon radyasyonundan tamamen uzaklaşmak mümkün olmasa da hücresel veriyi kapatarak bu oranı azaltabilirsiniz.
Birçok kişi için zor olsa da, uyuduğunuzda mümkün olabildiği kadar uçak modunu açın. Bu sayede radyasyon etkilerinden daha az etkiler alabilirsiniz.